Çocukluğunu hiç kaybetmemekten daha da önemlisi…

Kıvanç Ergun
1 min readAug 16, 2020

Bu seksek çizgileri 23 Ağustos’ta Runfire Salt Lake Ultra Trail’de koşacağım 100 mil’in 50K antrenmanını yaptığım gün çıktı karşıma ve elbette birkaç tur atıverdim üzerinde. ‘Yaşım 50’ye merdiven dayadı, etraftakiler tuhaf tuhaf bakarlar, “cık cık cık” yaparlar’ diye düşünmedim, ihtimallere değil, keyfime baktım. Döneceksin çocukluğuna, yaşın, mevkin kaç olursa, ne olursa olsun, içindeki o heyecanı yaşayacaksın yeniden. Bak o zaman nasıl da hafifsin tüy gibi.

Ancak…
Çocukluğunu hiç kaybetmemekten daha da önemlisi çocukken ‘çocuk gibi’ yaşayabilmektir. Minicikken büyümek zorunda kalan, sırtında pek çok yükle yaş alan ve o yükler zamanla azalsa da yüreklerindeki, ruhlarındaki sızı hiç bitmeyen çocuklar var hayatımızda. Kimi hasta, kim yetim, kimi öksüz, kimi fakir, kimi de belki her şeye sahip ama istismara uğruyor sürekli. Çığlık attığını sanıyor, sesini duyan olmuyor, en yakını bildikleri başka türlü yakınlaşıyorlar artık kendisine. Annesinin kuması, doğan çocuğunun hem anası hem de kardeşi oluveriyor bir anda.

İşte ben bu çocukların hayallerindeki renkler hiç soluklaşmasın diye Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği — UCİM adına atacağım adımlarımı 100 mil boyunca. Sizler de belki bağışlarınızla destek vermek istersiniz. Detaylar şurada: https://ipk.adimadim.org/kampanya/CC61510

--

--

Kıvanç Ergun

Bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içindeyim… Harekete doyamıyor, çılgınca şeyler yapmayı seviyorum.